Pablo Escobar’ın ölmediğinin 5 kanıtı

“Ünlü uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın memleketindeyim”

‘Uyuşturucu kralı’ Pablo Escobar’ın, ölümünden yıllar sonra da Kolombiya’da, hala nasıl yaşadığını göstereceğim.

Onun adeta kokain imparatorluğunu kurduğu Medellin’de bıraktığı mirası, beş bölümde anlatıyorum.

1. Escobar Mahallesi

2. Comuna 13

3. Narko Turizm

4. ‘Gringo’ Medellin

5. Escobar’ın “SON” Tablosu

Öncesinde üç cümleyle onun 44 yıllık yaşamını özetleyelim

Fakir ailenin çocuğu Escobar, erken yaşta suç dünyasına girdi. Kısa sürede uyuşturucu imparatorluğunu kurarak, dünyanın en zenginleri listesinde yer aldı. Binlerce insanın ölümünden sorumlu tutulan Escobar, 1993’te ABD-Kolombiya ortak operasyonunda öldü.

Bu videoyu ve diğerlerini Dünyanın Hikayesi Youtube kanalımdan izleyebilirsiniz:

1. ESCOBAR MAHALLESİ

Şehirle ilgili dinlediğim uyuşturucu ve kartel hikayelerinden sonra o mahalleye korkmadan gitmek mümkün değildi. Ortama bakıp güvensiz olduğunu hissedersem geri dönecektim. Ancak Kolombiya gezim boyunca bana eşlik eden bu müziği duyunca taksiden inmeye karar verdim.

Kolombiya’da Pablo Escobar’ın en çok sevildiği mahallelerden birine geldim. Buranın tehlikeli olduğu söyleniyor ancak kısa bir gezintiye çıkıp insanlara Pablo Escobar hakkında ne düşündüklerini soracağım.

Mahalledeki müzenin girişinde resmi bulunan Escobar’ın sağ kolu ‘Temel Reis’ lakaplı Jhon Jairo Velasquez, 6 Şubat 2020’de kanserden öldü. Bu kiralık katil, 300 kişiyi kendi eliyle öldürdüğünü itiraf etmişti.

Bu mahalledeki evlerin hemen hepsi Pablo Escobar tarafından yapılmış ve fakirlere dağıtılmış. Şimdi onlardan birini ziyaret edeceğim.

2. COMUNA 13

Escobar zamanında ve sonrasında uyuşturucu kartelleri savaşlarına sahne olan Comuna 13 bugün ne durumda?

Comuna 13’te toplam 26 askeri operasyon düzenlendi. Uyuşturucu savaşlarından dolayı yaklaşık 4 bin kişi hayatını kaybetti. Günümüzde dönüştürüldü.

Yakın zamana kadar dünyanın en tehlikeli mahallesi olarak gösterilen Comuna 13’e geldim. Yanımda Peru’dan Willy ve Arjantin’den Rosio var. Birlikte gezeceğiz mahalleyi. Burası uyuşturucu kartellerinin, çetelerin yuvası olarak biliniyordu. En fazla cinayetin işlendiği yerlerden biriydi. Onlara da görüşlerini soracağım Escobar ile ilgili.

Turistlerin gündüz gezebildiği mahalleye akşam kesinlikle gidilmemesi tavsiye ediliyor.

3. NARKO TURİZM

Narcos dizisinin ardından şehirde adeta narko turizm patlaması yaşandı. Ancak yönetim buna karşı adımlar atıyor.

Bu yeni seyahat türünde insanlar Escobar’dan geriye kalan, evi, mezarı, yattığı hapishane ve öldüğü yer gibi birçok noktayı ziyaret ediyor.

Pablo Escobar’ın yeğeni Nicolas Escobar da, bu müzede onun adını yaşatmaya devam ediyor.

Narko turizmin önüne geçmek isteyen yönetim ise Escobar’ın şehirdeki izini silmeye çalışıyor.

Önce Escobar’ın müze evi 2018’de kapatıldı ve ardından Monako evi 2019’da yıkıldı.
Pablo Escobar’ın son olarak ikamet ettiği ve 2019’un Şubat ayında yıkılan Monaco apartmanının bulunduğu nokta burası.
1989-1993 yılları arasında uyuşturucu karteli savaşlarında 5 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Onların anısına Monako apartmanının bulunduğu noktaya bu park yapıldı. Parkın hiçbir noktasında Pablo Escobar ismi geçmiyor.”

4. “GRİNGO” MEDELLİN

Peki ‘sonsuz ilkbahar’ olarak adlandırılan ve Escobar yerine çiçek festivaliyle anılmak isteyen Medellin bunu başarabilecek mi?

Medellin’de çok kısa bir teleferik yolculuğu yaparak şehrin genel fotoğrafını çekebilirsiniz. Bu gördüğünüz mahallelerin bazıları günümüzde uyuşturucu kartellerinin yuvası olarak gösteriliyor.

Medellin 2.5 milyon nüfusuyla başkent Bogota’dan sonra ikinci büyük şehir.

And Dağları üzerine ilk hattı 2004’te kurulan ve ‘yeniden doğuş’un sembolü olarak görülen teleferik sistemi, izole mahalleleri şehir merkezine bağlıyor

Turist rehberleri şehre gelen yabancılara tek bir ağızdan şunu söylüyor:

“Ülkenize dönünce, Kolombiya’nın Escobar’dan ibaret olmadığını ve buranın güvenli bir yer olduğunu anlatın”

Şehirde konuştuğum halk, günümüzde uyuşturucu probleminin devam ettiğini ve buna bir de seks turizminin eklendiğini anlatıyor.

Ülkede fuhuşa ‘tolerans bölgelerinde’ izin veriliyor. O bölgelerden biri de şehir merkezindeki bu park ve çevresi.

Bazılarına göre özellikle Amerikalıların, yani Kolombiyalıların deyimiyle gringoların gelerek ucuz uyuşturucu ve hayat kadını buldukları yer burası.

Medellin’de iki hafta kaldığım süre zarfında bu yorumların aksini söyleyecek bir gözlemim olmadı.

5. ESCOBAR’IN “SON” TABLOSU

Milyonlarca doların sahibi kokain kralı Escobar, 1993’te Medellin’deki operasyonda bir evin çatısında öldü.

Escobar ile aynı şehrin çocukları olan dünyaca ünlü ressam Fernando Botero ise onun ölümünü ölümsüzleştiren isim oldu.

Botero’nun ünlü eserlerinden bazıları arkamda gördüğünüz Antioquia’da sergileniyor. O tablolar arasında Pablo Escobar’ın ölümü de var. İki tane tablo Escobar’ın ölümünü anlatıyor.

Escobar’dan sonra ülke üzerinde gezen bulutlar biraz olsun dağılırken; Medellin şehri hala o karanlık dönemden tam aydınlığa çıkmanın yolunu arıyor.